4.Boyut: "Dehr"
Zaman! öylece akıp giderken ömrümü hesapladım, çocukluğumun bir öğle vakti kadar çıktı yaşım. bazen sadece Planck süresince, bazen de sanki asırlardır varım. her gün hep aynı'nın cehennemindesiniz beyefendiler, otomatik bir örüntüyle çoğalır gibisiniz hanfendiler. düşündükçe akl-ı selim kalabilmek için alışıyorum tekrardan ve durmadan normallerinize ve normlara. Vakt-i merhun: Re h in alınmış zaman Zaman! öncesi "pişmanlık" sonrası "kaygı" yüklü bir orman şimdi’ye saldıran bu iki düşman kapısında nöbetteydim uzun yıllar yakazada, direnişim kırılıverdi bir gün sabaha karşı 4 sularında ayaklarımı sarkıttım yaşamın en derin çukuruna bir kadın çamaşır yıkıyordu buz kesmiş buruşmuş avuçlarıyla değiyordu eli göğün en yüksek sınırına Hak diliyordu dili ısrarla besbelli kansız bir savaştaydı bu hayatta hemen yanı başında Tanrı'ya muhalif bir adam: "dilinizden anlamak isterim” diyordu "şafak vaktine ...